1) İslâm'ın pak, makul, sağlam, doğru, mantıklı, ilmî ve ulvî itikadını iyi öğren!
2) Hikmetli, ibretli, faydalı, menfaatlı, sevaplı, nurlu ibadet ve taatleri eksiksiz yerine getir, Rabbı’nın rızasını gözet , ahiret hesabını unutma!
3) Yalnız kendini, nefsini, keyfini, zevkini düşünmekten kaçın; ana-babanı, akrabanı, ahbabını, dindaşlarını... azınlık Müslümanları, mazlum ırkdaşlarını, esir topraklarını...da düşün, hattâ hiç hatırından çıkarma, mensup olduğun ümmete karşı vazifelerini iyi îfa edebilmek için istikbale iyi hazırlan!
4) İlim yönünden güçlü olmaya çalıştığın kadar; irfan, ahlâk, takvâ, ihlas, ruh ve nefs terbiyesi bakımından da olgun, derin ve yetkin olmağa çalış!
5) Hergün hatalarını, başarılarını , çalışmalarını, amaçlarının sonuçlarını gözden geçir ve kendini kontrol edip muhasabe et; hatalarını ve menfi huylarını bırakmağa, yeni ve güzel hasletler (huylar) ve daha yüksek vasıflar edinmeğe uğraş!
6) Yüksek ve olgun bir çevre edinmeğe ve kurmağa çalış, ilm-ü irfan meclislerine devam et; başka arkadaşlarını da bu güzel topluluklara getirmeğe gayret et!
7) Zamanını iyi değerlendir, zaman kayıplarını azaltmağa, verimli saatlerini arttırmağa gayret et!
Ailene veya sorumlusu olduğun fertlere sahip ol, kendin gibi onları da kaliteli yetiştirmeğe uğraş!
9) İslâm'a ve Müslümanlara her yönden faydalı olmanın yollarını ara, bul, sor, ifâ et!
Bu dünyanın geçici bir zevkten başka bir şey olmadığını unutma; hayatını buna göre yaşa! Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan (Rha)
Kavak Ağacı ile Kabak
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
—Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
—On yılda, demiş kavak.
—On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
—Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
—Doğru, demiş kavak.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
—Neler oluyor bana ağaç?
—Ölüyorsun, demiş kavak.
—Niçin?
—Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.
Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır.