İnternette bir konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyen kullanıcıların, yalan ile gerçeği birbirinden bir şekilde ayırt etmesi gerekiyor. CHIP Online, internetin en meşhur 7 aldatmacasını bir araya getirdi.
Amanda Bundy’nin dramı: 1997 yılından beri süregelen bir e-posta milyonlarca internet kullanıcısına ulaşmış durumda. Birçok varyasyona sahip olan ve dünya geneline hızla yayılan söz konusu e-posta’da genç bir kızın kanser nedeniyle ölümle burun buruna olduğuna vurgu yapılırken, bu genç kıza yardım etmek isteyenlerin bu e-posta’yı arkadaşlarına göndermesi (klişe tabirle Forward edilmesi) isteniyordu. Ancak elbette bu ve bunun gibi e-posta’ların gerçekle uzaktan yakından bir ilgisi bulunmuyor ve günümüzde bu tür e-posta’ların sayısında ciddi oranda bir artış olduğunu da eklememiz gerekiyor.
Dinsel yayınların engellenmesi yönündeki dilekçe: TruthorFiction.com’un yöneticisi Rich Buehler, bu ilginç olayı şu sözlerle ifade ediyor: “İnternetin en meşhur aldatmacalarından biri de, ateistlerin dini içerikli tüm programları kaldırmak istemesiyle ilgiliydi ve bu yalan, hiç de istenmeyen sonuçlara yol açabilirdi.”
Peki gerçekten ateistlerin ilgili makamdan böylesi talebi olmuş muydu? Cevap elbette ki yine hayır. Ancak internette gerçekmiş gibi yer alan ve 1996 yılından bu yana yayılmaya devam eden söz konusu e-postalarda, kamuya açık yerlerde Hristiyan dinine özgü müziklerin yasaklanması yönünde bazı girişimler olduğu belirtiliyordu.
Bill Gates’in milyon dolarlık hediyesi: 2001 yılında e-posta’larda görülmeye başlanan bu mail’lerde, Microsoft’un başındaki isim olan ve aynı zamanda dünyanın en zengin insanı olan Bill Gates’in yeni bir program geliştirdiği ve söz konusu e-posta’yı diğer arkadaşlarına gönderen kullanıcıların bu beta program üzerinden para kazanacağı vaat edilmişti.
Hoax-slyaer.com’un yöneticisi olan Brett M. Christensen’ın bu aldatmacayla ilgili görüşü ise şöyle: “8 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala bu yalana inan insanların olduğu görmek gerçekten oldukça şaşırtıcı.”
Good Times virüsü: İlk olarak 1994 yılında ortaya çıkan ve Good Times olarak anılan bir virüs, e-posta yoluyla tüm dünyaya yayılmaya başladı. Good Times etiketli bir mesajla kullanıcılara ulaşan söz konusu e-posta’da, Good Times ile ilgili sadece bir mesajın okunmasıyla kullanıcıların HDD’indeki tüm verilerin uçacağı iddia ediliyordu. Bu da büyük bir aldatmacadan başka bir şey değildi; ancak bu e-posta’ya inanan birçok insan oldu. Orijinal mesajın sonunda, ilgili mail’in derhal Forward edilmesi isteniyordu; birçok insan da böyle yaptı haliyle.
Son turist: 11 Eylül’de görülmeye başlanan bir fotoğraf, kısa sürede tüm dünyaya yayılmayı başardı. Fotoğrafta New York’u arkasına almış bir turist yer alıyordu. İddiaya göre fotoğrafta yer alan uçak ise terörist kontrolündeki uçaklardan birinin Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpmadan önceki son fotoğrafıydı. Ancak bu fotoğrafın elbette gerçekle bir ilişkisi bulunmuyordu.
Dev kedi Snowball: Bu seferki fotoğrafta ise dev görünümüyle görenleri hayretle içerisinde bırakan ve yaklaşık 40kg ağırlığında olduğu tahmin edilen bir kedi dikkat çekiyor. 2000 yılından sonra e-posta’larda dolaşmaya başlayan fotoğrafta Roger Degagne isimli bir vatandaş, bu devasa kedisiyle poz vermiş. Peki Snowball(Kartopu) isimli kedi bu hale nasıl geldi? E-posta’da yer alan iddiaya göre Degagne, Snowball’u Kanada’daki bir nükleer santralin yanında bulmuş ve yine iddiaya göre Snowball’un bu hale gelmesinin nedeni santraldeki zehirli bir sıvı.